Lezzetli bir makarna kaç dakika da pişirilir?
Son günlerde sıradan sade bir makarna ne kadar sürede pişirilir diye farklı kişilerden görüşler alıyorum. Aldığım cevaplardan sonra şunu memnuniyetle söyleyebilirim; 7 den 77 ye hepimiz makarna pişirmekten anlıyoruz. Biraz sonra anlatacağımız iş yapma bilinci ve sorumluluğu paylaşımı için makarnanın kaç dakikada pişirildiğini bilmek çok önemli. Görüşüne başvurduğum herkese önce sade bir makarnayı maksimum kaç dakika da servise hazır hale getirisiniz diye sordum ? Büyük çoğunluk cevap olarak maksimum 15-20 dk da yaparız dediler. İkinci olarak ise sade her hangi bir sosu olmayana makarnayı 3 saatte pişirirsek ne olur diye sordum. Cevap olarak ya o makarna yenmez, erir vs işe yaramaz dediler.
Şimdi gelelim asıl konumuza. Günümüz bilişim çağında organizasyonlar büyüdükçe çok temel bir sorun yaşıyoruz. Bazen 20-30 dakikada yapılacak bir iş günlerce, birkaç gün sürecek bir iş aylarca sürebiliyor. Takım arkadaşlarımıza bir işin hak ettiği sürenin ne anlama geldiğini anlatmanın en kolay yolu olarak bu makarna örneğini vermeye başladım. Basit bir iş günlerce sürdüğünde tıpkı makarnanın 3 saat pişmesi gibi lezzeti kaçabiliyor, değersizleşiyor.
Burada makarna pişirmek ile mecazileştirmeye çalıştığımız konuların, detaylı bir proje çalışması gerektirmeyen küçük işler olduğunu anlamışsınızdır. Hepimiz haftada birkaç kez aslında tek başına çok önemli olmasa da bir bütün içinde önemli katkıları olabilecek küçük işler ile de uğraşıyoruz. Ancak bu işler için hak ettiği zamandan daha uzun süre harcandığında işin lezzetinin kaçtığının farkındayızdır. Tüm ekibimizi bir işin ancak hak ettiği sürede yapılması durumunda bize yarar sağlayacağı konusunda daha fazla bilinçlendirmeliyiz. Çevremizde o kadar çok parazit var ki bir işi yaparken dikkatimiz dağılabiliyor, aynı zamanda bir den fazla iş ile uğraşırken bazıları unutuveriyoruz. Oysa o unuttuğumuz iş belki de başka bir arkadaşımızın işini tamamlayacak son bir adım ve biz o küçük işi tamamlamadığımız için ekip arkadaşımızda kocaman bir işi bizim yüzümüzden sonuçlandıramıyor. Bu tür verimsizliklerin kaynağı olmamak için elimize gelen ve kısa sürede tamamlanması mümkün olan işleri ertelememeye özen göstermemiz çok önemli. Günlük tempomuzun içinde bu tür işlere düzenli olarak 30-40 dakika ayırmayı çalışma sistemimizin bir parçası yapmaya gayret edersek çarkların daha hızlı dönmesine önemli katkılar sağlayabiliriz.
Ancak bu işleri hızlı seri şekilde yapabilmenin önünde birkaç engele daha dikkat etmemiz gerekebilir. İlki teknolojiyi yakından takip etmeme riski. Eğer yeni gelişmeler veya uygulamalar konusunda kendimizi ve şirketimizi düzenli güncellemiyorsak kısa sürede yapılabilecek işler bazen günlerce süren uzun uğraşlarla ancak tamamlanabiliyor. Örnek vermek gerekirse bir mağaza görsel video sunumu için eskiden bir firmadan destek almak için yardıma ihtiyacınız vardı belki de şirket prosedürünüz gereği ihale açmanız gerekiyordu oysa şimdi KeyNote uygulaması var, cep telefonunuzla çektiğiniz fotoğrafları Kadıköy’den Beşiktaş’a geçiş sürecinde bile muhteşem bir yapıma dönüştürebiliyorsunuz. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün üstelik bu iş küçük iş bile sayılmayabilir. Makarna benzetmemiz için ofisteki çizilen bir duvarın boya tamirinden, bozulan çiçeklerin değiştirilmesine kadar daha basit işlerden bile bahsedebiliriz.
Bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta hangi işin kimler tarafındançözülebileceğine dair yeterli networkünüzün olmasıdır. Küçük işleri bitiren ağı sürekli geliştirmelisiniz. Hangi işleri kimlerin ne kadar sürede çözeceğine dair deneyiminizin olması size önemli avantajlar sağlayabilir. Bahsettiğimiz küçük ama önemli işlerin sanırım şirketlerde ki çözüm birimlerinden birisi de idari işler departmanları. Bu birimlerdeki arkadaşlara gerçekten büyük sorumluluklar düşüyor. Bu birimleri asistans hizmet şirketlerindeki iş yapma hızı anlayışıyla bilinçlendirmek te sanırım bizlerin görevi. Ancak makarna örneğimizi sadece idari işlerin görev tanımındaki konularla sınırlı olmadığını tekrar hatırlatmayı da unutmayalım.
Bu yazıyı okuduktan sonra 15 dakikalık makarnayı 3-4 saatte pişirmenin şirketimizde nelere mal olacağını bir kez daha düşünelim
Bir yanıt yazın