Kardeşlik Mutfağında “Bizim Tadımız” Geleneği

5 yıl önce o tarihte ikamet ettiğimiz  sitede komşular arası sorunlu  toplantıların bir tanesinde ortalığı yatıştırmak için herkese lokum ikram etmiştik. Birden gözler bizim üzerimize çevrildi ve yeni genel kurulda  sitemizin yönetim kurulunda başkan adayı sensin demezler mi?  Lokum ikram ettik başkanlık üzerimize  kaldı. Sitemiz  gerçekten insan ilişkileri noktasında  oldukça  mesafe alması gereken bir noktadaydı,…

Halil Erdoğmuş

min read

Paylaş

Kardeşlik-Mutfağında-“Bizim-Tadımız”-Geleneği

5 yıl önce o tarihte ikamet ettiğimiz  sitede komşular arası sorunlu  toplantıların bir tanesinde ortalığı yatıştırmak için herkese lokum ikram etmiştik. Birden gözler bizim üzerimize çevrildi ve yeni genel kurulda  sitemizin yönetim kurulunda başkan adayı sensin demezler mi?  Lokum ikram ettik başkanlık üzerimize  kaldı.

Sitemiz  gerçekten insan ilişkileri noktasında  oldukça  mesafe alması gereken bir noktadaydı, yeni ekip büyük heyecanla işe başlamıştı ancak o tarihte yaklaşık 130 ailenin  oturduğu  sitede  yaklaşık 10 farklı gruplaşma vardı. Tabi asıl sorunumuz “EGO”larımızın  tavan yapmasıydı diyebiliriz.  Herkesin müthiş bir haklılık argümanı vardı ve bu argümanlar zaman zaman çok kırıcı boyutlara gelebiliyordu.  Böyle bir süreçte herkesin ortak menfaatini belirlemek kadar güç bir çaba olamaz herhalde.

Site yöneticiliğinin teknik tarafını anladığımız  pek söylenemez, ancak yeni yönetim kurulunda mühendisler, profesyonel yöneticiler vs birbirini tamamlayan güzel bir ekiptik. Ancak kırılan, bozulan komşuluk ilişkilerinin tamirinden anlayanımız olduğunu söyleyemeyeceğim.  O günlerde  muharrem ayı girmişti ve her yıl olduğu gibi bizim evimizde de aşure kaynatmıştık. Birden biz çocukken arkadaşlar arasında birbirimize kızıp küstüğümüzde bizi barıştırmak için babaannelerimizin uygulamaları aklıma geldi. Küsen arkadaşları barıştırmak için birbirimize şeker verdirir ya da sevdiğimiz şeyleri ikram ettirirlerdi. Bu yüzden çocukluk dostluklarımız hep güzel tatlar ile hafızalarımızdadır.

Birden ampul yandı ve sitede her evden şeker toplayarak dev bir kazanda aşure pişirecek ve hepimizin  tadını birbirimize  ikram edecektik. Öyle de yaptık. Soğuk bir kasım pazarında  pişirdiğimiz  sıcacık aşure çok lezzetliydi. Tüm komşularımıza hatta yan site komşularına  bile  dağıttık. Derken bu gelenek oldu ve o siteden taşınmış olsak dahi hala aşure etkinliğimize davet alıyoruz ve bu sene de pişireceğiz inşallah.

Derken bunu sitede yapıyorsak neden şirketimizde de yapmayalım dedik. Aşure pişirmek için mutlaka  birbiriyle ilişkileri iyi olmayan bir topluluk olmak gerekmiyordu.  Biz bu kez merkez ofisimizde çalışan tüm personelimize  üzerine isminin yazıldığı etiketli küçük poşetler dağıtıp, hepimizin evinden getirdiği şekerle  kaynatılmış bir aşure yapmayı planladık.

Şirketimizde bu yıl ikincisini yaptığımız bu tatlı etkinliğin içinde o kadar güzel mesajlar var ki?  Buna Aşurenin kardeşlik ve sevgi bereketi diyebiliriz. Kazan kaynarken herkes emek veriyor, kepçeyi bir tur da kendisi çeviriyor. Pişme işi bitip servis sırasına gelince herkes süsleme kısmında inanılmaz bir keyifle yardım ediyor.  Düşünsenize yaklaşık 150 kişi kendisinin dışında  diğer  150 kişiye şeker ikram ediyor ve günün sonunda herkes en az 150 kişinin şekerinden tadıyor.

Bizim Aşureyi daha lezzetli yapan içindeki zengin malzeme çeşidinin yanı sıra içine büyük emek vererek koyduğumuz sevgi ve üzerine serptiğimiz kardeşlik  duyguları olsa gerek.

Bu fikrin asıl sahibi olan rahmetli babaannelerimizi de bu vesile ile  hürmetle analım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir