Hız Limiti Olmayan Bir Otobanda Kulvarımızı Seçmek

Başlığı okuyunca bir çoğumuzun acaba otobanın adı ne söylendiğini duyar gibiyim. 🙂   Değişim otobanında ki  başarı parkurundan bahsediyorum. Bu hafta dinleyici olarak katıldığımız ve geleceğin konuşulduğu iki farklı etkinlikten sonra birleşmemi istedim. Konuşmacılardan bir tanesi çok önemli bir paylaşımda bulundu. Radyo icat edildiğinde 35 yılda 50 milyon kullanıcı, TV icat edilip pazara sunulduğunda 50…

Halil Erdoğmuş

min read

Paylaş

Hız-Limiti-Olmayan-Bir-Otobanda-Kulvarımızı-Seçmek

Başlığı okuyunca bir çoğumuzun acaba otobanın adı ne söylendiğini duyar gibiyim. 🙂   Değişim otobanında ki  başarı parkurundan bahsediyorum.

Bu hafta dinleyici olarak katıldığımız ve geleceğin konuşulduğu iki farklı etkinlikten sonra birleşmemi istedim. Konuşmacılardan bir tanesi çok önemli bir paylaşımda bulundu.

  • Radyo icat edildiğinde 35 yılda 50 milyon kullanıcı,
  • TV icat edilip pazara sunulduğunda 50 milyon kullanıcıya 13 yılda,
  • Facebook hayatımıza 50 milyon kullanıcıya 30 ayda,
  • Instagram geldiğinde 50 milyon kullanıcıya 13 ayda ulaşırken
  • Angrybird oyunu 50 milyon oyuncuya ulaştığında sadece 35 günde ulaşmış

Bu tablo pek tabi hayatımıza yeni giren x bir şey için ilk 50 milyon kullanıcının 35 saatte ulaştığı diye uzatılabilir. Hatta birkaç ay içinde hayatımıza yeni girecek yeni şeylerde 50 milyon kullanıcının erişebileceği süre 35 dakika ve belki de 35 saniye olabilir.

kısaca başarı otobanında kendi kulvarımızı belirlemek çok önemlidir. Yüksek hızla aracı kullanmayı sevmeyemezsiniz ancak başarı otobanın da durması ya da kağnı hızıyla devam etmek bir tercih meselesi olsa gerek. Bu hıza ayak uyduramayanlarımız bir süre aç daha kalabilirler ancak yavaş yavaş sofralarından yemek çeşitlerinin azalacağı da kesin. Tabi bu aynı şekilde şirketler içinde geçerlidir.

Şirketler tarafında da başarı otobanında öncelikle kurulacak sistem, yolların yetkinliği ve hız yapabilme yeteneklerini belirleyeceklerdir. Sisteminiz ayarlanabilir esnekliklere göre kendisini geliştirebiliyorsa yol virajlı ve asfaltın hızının yapılabileceği bir otoban yoktu. Yolları uyumlu hale getirecek kişiler ise çocuklarız. Başarı parkurunda hedefimiz yükseklerde ise sürekli yolumuzu bulma amacımız olmalı. Şirketler büyütüldükçe, sorumluluklar özellikleri hayatımıza giren yeni prosedürler, kurallar, iş yapma yöntemleri bizim hızımızı bozmayacak şekilde tasarlanmalı ve geliştirilmeli.

muhtemelen bu otobanda hızlı kulvarda yer alabilmek için yakın gelecekte sektör ne olursa olsun bir çok şirket için dijital iş tasarımları önemli bir gelecek gelecek. Bir çok batılı şirkette işlerden bağımsız olarak bu tasarımcılar genel müdür doğrudan rapor verir ve böylece yerlerini almaya başlarlar bile. Ancak parayı kaçırmak isterim ki bu tasarımcılar ürün değil, analiz metodolojilerini tasarlıyorlar yani bu tasarımcılar dijital iş tasarımcıları.

Tam bu aşamada konunun bir başka dikkatinin toplanması gereken nokta ortaya çıkıyor. Son yıllarda üniversiteye kazandırılan ya da giren yakınlarınız varsa belki şu cümle boyutunda bilgi verilecektir. “Bugün üniversiteye yeni başlayan kişilerin okullarını bitirdikleri en popüler olacak meslekler henüz doğmamıştı.” Son yıllarda ben bu cümleyi çok duymuştum bu hafta ne anlama geldiğini çok net hazmettim. Çünkü üniversitelerde mevcut olan CDO’larımız yani “Chief Digital Employee”lar belirli bölümler üretecekler yok. Hangi dersleri alıp hangi stajları yapan kişilerin daha iyi bir dijital iş yapabileceklerine dair yeterince deneyimleri henüz bulunmuyor.

Konuyu çok uzatmadan toparlamamız gerekirse başarı parkurunda sıradan bir yolculuğunuz olacaksa dahi, bireysel olarak değişimi otobanındaki hızınıza dikkat edin fazla gerilerde okuman, aksi durumda bireysel olarak otobanın bir noktada nostaljik bir şekilde kalabilirsiniz. Hatta sizin akranlarınızın boyutu tur bindirdiği bir yarışta geride kalanlarından kurtulabilirsiniz. Eğer kurumun değişim hızına ayak uyduramazsanız ve parkurunuzun yolunu yükseltemezseniz, nostaljik bir emin olarak kalmak ta hayal olabilir yakın gelecekte yok olabilirsiniz.

Özetle bireysel olarak sizlere tavsiyelerim;

  • Ben her şeyi bilirimci modu isek bakışımıza resetleyelim ve acilen fabrika ayarlarımızdaki daha fazla ne öğrendim, nasıl öğrendiğim modumuza dönelim,
  • Hızla çoğalan dünyada bireysel iletişim birimlerimizdeki dönüş hızlarımızı arttıracak kendimiz ile uyumlu aksiyon yöntemlerimizi tasarlayalım, geliştirelim
  • Bireysel olarak hayatımızda algımızı dağıtan gereksiz her türlü yapıdan kurtulup sadeleşmeye özen gösterelim. Hayatımızdaki daha az gerekli kayıtlar, mailler, eşyalar ve benzerlerinde silme kurallarını geliştirelim
  • Dijitalleşmenin gerisinden kalmayalım ancak önemsemeleri onun varlıkları ile ve ile geçirdiğimiz sürelerin içindeki olguluğumuzu iyi kontrol edelim. Kısaca maddi manevi değer verdiklerimize sarılırken gözümüz sürekli sosyal medya hesaplarımızda olmasın, yani sevdiklerinize kaliteli zaman ayırmayı ihmal etmeyin.
  • En iyi öğrenme yolunu öğretmeyi başararak daha fazla deneyim kazanma çabası edin.

Kendi organizasyonumuz dahil tüm kurumlara tavsiyelerim;

  • Tüm sorumluluğun daha basit iş tasarımlarını kurgulamayı teşvik etmek
  • Organizasyonlarımızda dönüş hızı ve kalitesi yüksek ekip birimlerini destekleyelim, örnek alalım
  • Planladığımız eğitimlerin ekonomik aksiyonlara dönüşebilme hızı ile değerlendirelim
  • Şirket içi trafik tıkanıklıklarına karşı her zaman radarlarımızı açık tutalım
  • Yüksek hızın ancak standartlaşma ve sistem yaklaşımı ile tasarlanmış bir iş modeli ile gerçekleşebileceğini unutmayalım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir