Geçen hafta Ulaştırma bakanlığı yeni otoyol yatırımları ile ilgili basına bilgi verdi. Böyle bir yatırımın adını duymak bile aslında heyecan verici. Ama ilk heyecan sonrasında bu haber bende büyük azap oluşturdu. Ulaştırma Bakanlığının, trafik yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde yapılmasını planladığı 6 yeni otoyol projesinden önce tamamlanması gereken çift yollar aklıma geldi.
İstanbul- Antalya yolunu bir gözünüzün önüne getirin bakalım. Bu yolda mevcut Adapazarı – Bilecik – Bozuyük arasındaki 150 km lik yolu senelerdir tamamlayamadan siz nasıl 6 tane dev otoyol projesinden bahsedersiniz anlamıyorum. Ankara – Adana arasındaki yollar tamamlanmadan, Çanakkale boğazında köprüyü de kapsayan İstanbul’a ikinci otoyolun hayalini kurmak bile çok saçma geldi bana. Kısacası bu bahsedilen projelere nispeten çok küçük bütçelerle tamamlanabilecek yarım yollar varken böyle büyük projelerden bahsetmek ve buna start veriliyormuş gibi empoze etmek pek yakışıklı olmadı diye düşünüyorum.
Beklide bu hayaller tam bize göre. Zira bunu vesile bilip hepimiz galeyana gelmeliydik. Hesap sormalıydık hatta geç kalmış da sayılmayız, evet hesap sormalıyız. Yarım kalmış yolları tamamlamak bukadar mı zor. Dünyanın en pahalı mazotunu alan ve bu vesile ile muazzam vergiler ödeyen özellikle taşımacılık sektörü bırakın otoyolu normal çift şeritli yolları hak etmiyor mu?
Tepki vermeyen bir topluluk olduğumuz için bu haber içinde gazetelerin internet sitelerinin alt sayfalarında yorum yapanların dışında bir tepkiye maruz kalmadı. Bu otoyol haritasını görünce ah keşke hemen başlanabilse demekten kendimi alamamakla birlikte ayağı yere basan bir insan olduğum için daha fazla kederlenmekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Allah hepimize sabır versin ki bu hayallerin gerçeğe dönüştüğü günleri görebilelim
Bir yanıt yazın