Mert Muhlis – Doğu Akdeniz Üniversitesi – Kıbrıs

Mert Muhlis Doğu Akdeniz Üniversitesi Kıbrıs 26 Kasım 2011 Son yılımın ilk dönemiydi. O gün arkadaşım Çağlar fakültemizin iletişim kulübü olarak düzenledikleri ve Anadolu Ulaşım ile Ebebek.com’un Genel Müdürü Halil ERDOĞMUŞ’un katıldığı seminere davet etti . Fakat aynı gün o saatlere denk gelen okul projemiz olan sosyal sorumluluk için huzurevi yaşlılarına yılbaşı eğlence programı düzenleyecektik. Bundan…

Halil Erdoğmuş

min read

Paylaş

Mert-Muhlis—Doğu-Akdeniz-Üniversitesi—Kıbrıs


Mert Muhlis

Doğu Akdeniz Üniversitesi

Kıbrıs

26 Kasım 2011


Son yılımın ilk dönemiydi. O gün arkadaşım Çağlar fakültemizin iletişim kulübü olarak düzenledikleri ve Anadolu Ulaşım ile Ebebek.com’un Genel Müdürü Halil ERDOĞMUŞ’un katıldığı seminere davet etti . Fakat aynı gün o saatlere denk gelen okul projemiz olan sosyal sorumluluk için huzurevi yaşlılarına yılbaşı eğlence programı düzenleyecektik. Bundan dolayı seminerin sonuna da olsa yetişebildim.  Seminerde Halil Bey girişimcilik, azim, kendine güven, heyecan ve istenildikten sonra herşeyin yapılabileceğinden bahsediyordu. Buna örnek olarak Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu stadı Migros girişinde başından  geçen “pilav ayran satmak” olayını anlattı ve konuşmasının sonunda şöyle bir cümle kurdu;

– Elimde bir pasta tarifi var ama bu bildiğiniz pastalardan değil. Her gittiğim seminerde bunu satıyorum. Bakalım bu Doğu Akdeniz Üniversitesinden kaç kişi alacak, bu salondan ne kadar toplayacağız. Tarif 1 Lira J

İşin ilginç kısmı o günlerde üzerimde  kuruş bile para yoktu. O pilav ayran hikayesinden kendi  yaşamımla bağ kurdum ve girişimcilik için güzel bir fırsat olabilirdi diyerek ortamın sessizliğinde sadece  “ben”  diyerek el kaldırdım.

– O tarifi ben istiyorum fakat para vermeyeceğim.

– Parasız olmaz. Tarif 1 lira

– Bende para yok ama tarifi istiyorum ve o pastayı yapacağım.

– Ya yapamazsan, bedavaya tarifi almış olacaksın. O zaman pastayı  yapıp  hafta içinde satacaksın.

– Satacağım

– Ya satamazsan

– Satamazsam siz söyleyin ne olacağını

– Satamazsan 100 liranı alırım.

– Tamam

( o sırada Umut hocam konuşmaya dahil olarak)

– Ya yapıp satarsa sizde onu işe alın o zaman dedi ve Halil Bey bunun üzerine şöyle cevap verdi;

– Eğer onu yapıp satarsa zaten işe ihtiyacı olmayacak ama bir gün yaptığı pastayı beraber yerken belki iş konuşabiliriz.

Seminerin sonunda katılımcılar arasında bir çekiliş yapılacaktı ve kazananlar Anadolu Turizm gidiş-dönüş bilete sahip olacaktı. Halil Bey torbadan ilk ismi çekti, kazanan salonda. İkinci ismi çekti, kazanan salonda ve sahneye çıkıyorlar tabi. Son şanslı kişi çekilecek. 3cü kazananın ismi okundu ama yok, bir daha çekildi ve o kişide yok. Artık son çekiliş ve 3cü kazanan için bir isim çekildi ki şansa bakın kim? Mert Muhlis yani ben. Halil Bey tebessüm ederek “olmaz” dedi.

– Hem bedava tarifi alacaksın hem bedava bilet alacaksın. İkisinden birini seç.

– Tarif o zaman 🙂

Tebessüm ederek;

– İkisi de olsun

dedi. Çıkışta arkadaşın cep telefonundan ses kaydı ile ayaküstü tarifi aldım.

Üç gün sonra malzemeleri aldım ve iş çıkışı  saat 23:00 da başlayarak sabah 07:00 ye kadar pastayı yaptım. Tam 8 saat sürdü çünkü kestaneleri her yerindeki ince kabuklarına kadar soymak sabır işi ve çok zordu. O gün ilk olarak fakültemde Umut hocama ve daha sonra kapı kapı dolaşarak diğer hocalarıma sattım. Bu arada sözümde durarak pastayı yaptığımı ve sattığımı belgeleyerek resimleriyle birlikte Halil ERDOĞMUŞ’ a mail attım. 🙂

1 hafta içerisinde fakültede herkes pastayı  yapıp yapmadığımı ve nasıl bir şey olduğunu  sormaya başladılar. Bununla birlikte ilk pastamdan satın alan hocalarım evlerinde misafirlerine ikram etmek için sipariş vermeye başladılar. Yapımının zor olması ve okulumun son sene yoğunluğundan dolayı bu işi 1 ay kadar yaptım ve hatırı sayılır güzel bir cep harçlığı kazandım. ( Bu arada maliyetim kazancımın %35 i)

Bu anı benim için cesareti, sabrı, kararlılığı özetleyen,  bütün hayatıma emsal olacak bir dersti ve gerçekti.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir