Geçen Hafta Otobüs fuarı için Belçika’da bulundum. Belçika’nın Kortrijk Kentinde idi. Şehir son derece güzel tarihi bir Avrupa kenti idi. Sabah açılış saatinde orada bulunmamıza ve hem sektörel bir fuar olmasına hem de şehrin dışında bir mekan olmasına rağmen neredeyse 1 saat kuyrukta bekledik. Bu bekleyiş çok büyük bir rağbetin olmasından değil, maalesef Fuar girişinin iyi organize edilemeyişinden di. Merakla bekleyenler için söyleyeyim. Çığır açacak yepyeni bir model bizleri 2008 de beklemiyor. Türkiye’de bulunan markalardan Mercedes Turismo sunu, ön plana çıkartırken. MAN Neoplan starliner ın yanında bu sene Türkiye’ye getirmeyi planladığı Cityliner modelini tanıtıyordu. Otobüslerin hepsi güzelde, fiyatlar hiç iç açıcı değil maalesef. Uluslararası firmaların bizlere göre çoktan aştığı bir konu var. Adamlar satmadıkları ürünü üretmiyorlar. Bu sayede fiyatları hep diledikleri gibi belirleyebiliyorlar. Belki seri olarak 1000 tane otobüsü üretebilse maliyetlerini % 20 aşağıya çekebilecekler. Ama önce sipariş alıp sonra ürettikleri için 2008 yılında da hesaplı kesemize göre otobüslerin olmayacağının müjdesini şimdiden verebilirim.
Bu yıl fuarda TEMSA oldukça önemli bir mekân kiralayıp Türkiye’yi temsil etmesi son derece gurur vericiydi. Hatta fuarın dışındaki mekânda bile 10 ayrı otobüsü vardı ve aramızda TEMSA fuardan satışlarını hemen stoktan teslim ediyor espirileri yaptık. Sonra birde gördük ki, Temsa 2008 Yılının Otobüs üreticisi ödülünü almış. Türkiye’den gelip bir Tür firmasının Ödül almasını yaşamaktan çok büyük mutluluk duyduğumu paylaşmak isterim
Fuarda, aaa buda çok ilginçmiş denecek hemen hemen hiçbir standın olmaması bir miktar hayal kırıklığı idi. Beklide biz Türkler hemen yeni bir şey göreceğiz bizden başkası da onu görmeyecek ve bu yeniliği ilk getiren biz olacağız tarzında bir hayalle dolaşıyoruz fuarları. Asıl farkı oluşturabilecek olan ise aslında bizleriz.
Bir karoser firması arka motor kapağının aşağıdan yukarı açılır bizdeki klasik versiyonunun yerine, sanki gardrop gibi ortadan yanlara açılan iki kapak şeklinde bir çalışma yapmış. Görünümü oldukça şıklaştırmış. Ama birden Türkiye yollarını düşündüğümde ne kadar çile verici olacağını şimdiden düşünemiyorum. Yollardaki kasisle birlikte gacurda gucur öten bir dünya menteşeyi düşleyebiliyorum. Bir başka firma ise koltuklarını geliştirmiş ve ranza haline getirmişti. Ancak ranzanın üstüne nasıl çıkılacağı ve ayakkabıları nereye koyacağını henüz çözümleyememiş.
Tüm bunları gördükten sonra sektördeki diğer dostlarımızla yediğimiz yemeklerde konuştuğumuz şeyler ise aynı idi. 25 YTL ye Ankara- İzmir taşıyıp ondan sonra daha lüks nasıl bir otobüs var diye dünyayı dolaşmak ne kadar akıllı işi tartışılması gereken bir konudur sanırım.
Hepimize bol kazançlı bir Kasım ayı temennisiyle