Stratejiden mi, Uygulamadan mı Sorumluyuz?

Geçenlerde bir iş arkadaşım Temel Aksoy’un “Lider Stratejinden mi Sorumludur, Uygulamadan mı?” başlıklı yazısını paylaşmıştı. Okuma listeme almıştım. Konsantre olabileceğim bir zamanda  okuduktan sonra bu paylaşımı yapmak geldi içimden. Temel Aksoy yazısına bir CEO arkadaşının ekibine stratejiyi  anlattıktan sonra  kenara çekilip seyre geçtiğini özetleyerek başlamış. Bir süre her şey yolunda giderken bir süre sonra şirketin …

Halil Erdoğmuş

min read

Paylaş

strateji

Geçenlerde bir iş arkadaşım Temel Aksoy’un “Lider Stratejinden mi Sorumludur, Uygulamadan mı?” başlıklı yazısını paylaşmıştı. Okuma listeme almıştım. Konsantre olabileceğim bir zamanda  okuduktan sonra bu paylaşımı yapmak geldi içimden.

Temel Aksoy yazısına bir CEO arkadaşının ekibine stratejiyi  anlattıktan sonra  kenara çekilip seyre geçtiğini özetleyerek başlamış. Bir süre her şey yolunda giderken bir süre sonra şirketin  pek iyiye gitmemesinden yola çıkarak bu soruyu enine boyuna irdelemiş sonra da  liderlerin ne kadar işin içinde olması gerektiğini sorgulamış.

Yazıyı sindire sindire okuduktan sonra liderler,  öncelikle stratejiyi belirlemeliler, sonrada belirlenen bu stratejinin doğru şekilde yerine getirilip getirilmediğini  gözlemlemeliler dedim içimden.

Süreç içinde liderler spesifik bir detaya  takılıp orada emek harcamaya başlıyorlarsa  ona bağlı yöneticileri onu seyretmemeli bunu bir işaret olarak görmelidirler, diye düşünüyorum. 

Küçüklüğümde bazen  babam ile onun yöneticiliğini yaptığı kumaş boya, baskı apre fabrikasına  giderdim. Babam fabrikaya gelince ofisine geçmeden önce sahayı dolaşırdı, yanlış gittiğini gördüğü bir durum olunca bunu müdürüne söyleme gereği duymazdı. Zaten onun fabrikaya geldiğini fark eden işletme müdürü hemen babamın gölgesi oluverirdi.  Babam aksaklık hissettiği makinenin yanına gider ve kıvrılan kumaşı kendisi düzeltir bir süre düzgün gittiğini teyit için seyrederdi. O makine başında  fazla beklemeye başladığında müdürü efendim ben konuyu anladım ben kontrole  devam edeyim siz gidebilirsiniz derdi.

Bazen bahçede  yabani otlar görse kimseye yapması işin talimat vermezdi hemen eğilir kendisi o yabancı otları temizlemeye başlardı. O sırada bundan rahatsız olan yönetici hemen gelir babamın elinden o işi  alır ve kendisi devam ederdi. Bu alana yönetici kendisi emek verdiği için uzunca dönem oralar  tertemiz kalırdı. 

Bazen bende babam gibi davrandığımı gözlemliyorum,  bir saha ziyaretinde aksak  bir yer gördüğümde ya da  etiket yanlışı gördüğümde kendim el atmaya kalkıyorum. O sıra da bana bağlı arkadaşımız ise bunu gördüğünde altındaki arkadaşı çağırıyor sonra o da kendisinin altındaki arkadaşı çağırıyor hatta bazen o da en alt pozisyondaki  arkadaşı çağırıyor ve sorunu silsile ile aşağıya tarif ediyorlar ve o an çözülmesini sağlıyorlar. Oysa  o an çözülen o sorun birkaç gün sonra tekrar devam edebiliyor. Çünkü yönetici buna  emek harcamadığında takip etmek onun önceliğine girmiyor. Bu kez ben acaba nasıl davransam diye bir dilemma yaşıyorum.

Merkezi sorumluluklarımızda bazen gözüme çarpan bir konu ile ilgili detay bir konuya giriveriyoruz. Davamız bu ince noktalarda boğulmak ya da tüm ayrıntılara  karışmak değil aslında. Eskilerden öğrendiğimiz  örnek olarak öğretme yöntemimiz.  Ancak bir de bakmışız o iş bizim takibimize kalmış ve sanki üzerimize yapışmış yeni bir detay sorumluluk oluvermiş.

Söylemek istediğim şudur ki bazen liderler  ufak detaylarla uğraşmaya başlarlar lakin orada mesaj o detayın sorumlusu olan en alttaki kişiye değildir. O kişinin bağlı bulunduğu yöneticiyedir.   Günümüzde  sanki yöneticiler bunu kendilerine  mesaj olarak algılamak yerine ya patronlarını her şeye karışmakla  suçlamayı ya da kendi altlarında ki elemana suç bulmakta tüm sorumluluktan kolayca kurtulmayı  seçiyorlar.

Bu konuda bir şeyler yazınca  paralel bir kaç tane daha saptamamı özetlemek isterim

  • Uygulama içindeki detaylar hakkında fikir sahibi olmadan doğru kararlar alabilmek zordur, bu yüzden  zaman zaman ekiple birlikte işin içinde olmak kanımca liderlik için önemli bir fırsattır. Bu yüzden zaman zaman detayın içinde olunabilir.
  • Lider zaman zaman işin içinde hatta en alt seviyedeki çalışanın yanında olarak kendisine bağlı yöneticiye örnek olabilir. Kibir ve ego sorunu yaşamadan her kademe işte ekibin yanında olduğunu göstermek değerli olacaktır. Bu yüzden zaman zaman detayın içinde olunabilir.
  • Lider  hem iyi bir eğitmen hem de kendi gelişim alanlarını sürekli sorgulayandır. İşin mutfağında olduğunuzda özellikle  giriş seviyesindeki pozisyonlar olmak üzere her seviyeden arkadaşınız sizi seyrederek öğrenebilir. Bu arada ekiple birlikte çalışırken bir taraftan eğitirken  diğer yandan kendimizde öğrenme fırsatı elde edebiliriz. Özellikle yeni uygulamalar konusunda kendimizi günceller, şu anla uyumlu hale daha kolay gelebiliriz. Bu yüzden zaman zaman detayın içinde olunabilir.

Kısaca hem stratejiden sorumluyuz,  hem de stratejinin doğru uygulandığının takibinden.

Sevgi ve saygılarımla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir