Nerede O Eski Ramazanlar, İftarlar ?

Sevgili Dostlar Merhaba; Gece yarısı bir ara TV seyrederken kanal reklamlara girdi ve dikkatim sırasıyla ramazan ayı ile ilgili  reklamlara takıldı. Kendimi adeta “Yetenek Sizsiniz” yarışmasının jürisi gibi hissettim. Markalar sırasıyla sanki aynı senaryo yazarından çıkmışcasına “Nerede o eski ramazanlar, nerede o eski iftarlar” konusunu işliyorlardı. Üstelik kimisinin ürünü iftarda oruç açmaya yarayacak ya da sahur sofrasında yer alan bildiğimiz azık cinsinden değildi. Coca Cola…

Halil Erdoğmuş

min read

Paylaş

nerdeoeskiramazanlar

Sevgili Dostlar Merhaba;

Gece yarısı bir ara TV seyrederken kanal reklamlara girdi ve dikkatim sırasıyla ramazan ayı ile ilgili  reklamlara takıldı. Kendimi adeta “Yetenek Sizsiniz” yarışmasının jürisi gibi hissettim. Markalar sırasıyla sanki aynı senaryo yazarından çıkmışcasına “Nerede o eski ramazanlar, nerede o eski iftarlar” konusunu işliyorlardı.

Üstelik kimisinin ürünü iftarda oruç açmaya yarayacak ya da sahur sofrasında yer alan bildiğimiz azık cinsinden değildi. Coca Cola   yıllar önce ramazan sofralarının vazgeçilmez içeceği vurgusuyla ramazan reklamları yapmaya başladığında önce biraz yadırgamış sonrasında ise bir çoğumuz içselleştirmişti. Ardından Türk markalı içecekler de her yıl artan bir şiddetle kendi içeceklerinin ramazanın en vazgeçilmez ürünü olduğunu yırtınırcasına haykırmaya başladılar. Coca cola müslümanlara farz olan bir ibadetin içine kendisini öyle bir yerleştirdi ki sanki 1400 yıl önce ilk iftarlarda olup günümüze kadar değişmemiş bir kaç gıda  maddesi olan hurma, zeytin ve suyun yanında bir de o günlerde kola vardı diyecekler diye bekliyorum.

Peki başka kimler vardı derseniz, Cola ramazan reklamı  yapar da Pepsi  yapmayacak mı? Bizim içecek markalarımız Sütaş, Uludağ limonata aynı reklam kuşağındaki içecek reklamlarıydı, itiraf etmek gerekirse ayran ve limonata iftar sofralarına kolalı içeceklere göre sanki daha sahici ve samimi duruyor.

Geçen yıllarda yoktu ya da dikkatimi çekmemişti dün akşam Nutella’nın da ramazan sofralarının eşsiz lezzeti olarak kendisini konumlandırması diğer markaların yanında çok garipsenecek bir durum değil.  Şok bir market markası olarak yine aynı kuşak reklamlarda olan bir başka Türk markasıydı, ramazan ve iftar alışverişi açısından ilişki kurmak alakasız gelmiyor. Bizim jürinin önünden geçen diğer 3 markadan ikisi ise Turkcell ve Vodafone idi. Vodafone reklamının içinde lahmacunlar falan görünce markanın sektörünü şaşırdığını düşünmedim desem yalan olur. 🙂 Bizim jürinin önünden geçen son marka ise Supradyn All Day ilaç (vitamin takviye) reklamıydı. Siz bir tane için oruçlu olduğunuzu hissetmezsiniz algısı vardı.

Niye bunları yazdım derseniz, kesinlikle karşı olduğum veya eleştirdiğim için falan değil. Hemen hemen hepsi iftar vaktine vurgu yapıyor, tıpkı eski günlerde olduğu gibi birlikte iftar açmanın güzelliğini anlatmaya çalışıyorlar, birlikte iftar yapmayı işliyorlardı ki bence harika bir hatırlatma.

Bu kadar yüksek reklam bütçelerinin bu konu için harcanması ramazanda oruç tutanların sayısının oldukça yüksek olduğunun bilincinde olduklarını gösteriyor. Bu yüzden oruç tutan topluluğa özel onları etkileyecek önemli unsurun, iftar, sahur, ramazan sofrası olduğunu düşünüyorlar.

Dün akşam reklamlarda hep bir ağızdan “nerede o eski ramazanlar” sloganının işlendiği bir reklam kuşağı izleyince birden gerçekten eski ramazanlar geldi aklıma. Ben lise son sınıfa kadar Uşak’ta büyüdüm. Benim zamanımda il nüfusu 100 bin bile değildi. (1986 yılına kadar) O zaman bize büyüklerimiz ramazan ayında oruç tutmuyorsak kimsenin önünde bir şey yemememizi, kesinlikle kimsenin göreceği şekilde su içmememizi tembihlerlerdi. Ama bunu oruç tutmadığımız anlaşılmasın korkusu içinde değil, oruç tutanın canı çekmesin motivasyonu ile anlatırlardı. Biz böyle öğrendik oruç tutan kişilere saygı göstermeyi.  O zamanlar şehrimizde bulunan meyhaneler, birahaneler ramazanda kapalı olurlardı. Bunları bırakın kahvehaneler bile tıpkı lokantalar gibi ramazan boyunca iftarda ve sahurda açığız tabelası asarlardı. Oruç tutmuyorsa dahi sigarasını kimsenin görmediği yerde tüttüren, çayını, kahvesini çaktırmadan içen insanlar vardı.

Şimdiki gibi kaynak yapıp biran önce eve döneyim denilen pide kuyrukları değil, adeta bir sosyalleşme ihtiyacı giderilen ve dört gözle bir sonraki günün kuyruğunun beklendiği pide alma sıraları yaşanırdı.

Sanırım ben bir içecek firmasının karar veren seviyesindeki yöneticisi olsam reklamımda nerede o eski ramazanlar cümlesini kullanıyorsam, iftar sofrasında benim içeceğime de yer açın mesajını vererek oruç tutan insanları etkilemeye çalışmayı denemezdim. Hele hele bunu yapacaksam, iftar saatinden sonraki saatlerde yeni bir yiyecek görmekten etkilenme saati geçmiş, karnı doymuş bir oruç tutanın bundan etkileneceğini beklemezdim.

“Nerede o eski ramazanlar” diyorsam, oruç tutanın midesine girmeyi  değil de direk kalbine girmeyi denerdim. Daha samimi ve radikal bir vurgu yapar çok sevgili müşterilerim eski ramazanlarda oruç tutanlara saygı vardı, benim içeceğimi ramazan boyunca oruç tuttuğunu bildiğiniz, anladığınız, kişilerin önünde içmememiz çok saygıdeğer bir davranış olur konusunu işlerdim.

Madem eski ramazanları bu kadar hürmetle anıyor olacağız,  o zaman eski ramazanlarda iftar sofraların da hiç olmamış ürünleri sanki ramazanın vazgeçilmeziymiş gibi anlatmak bir çok marka için pek gerçekçi durmuyor. Bunun yerine oruç tutalım ya da tutmayalım, gerçekten eski ramazanların önemli bir erdemini hatırlatır lütfen oruç tutanlara bu ay boyunca saygı gösterelim temasını işlemek daha sahici durmaz mı ? Tabi bu cesur reklamı bakalım yapabilen çıkacak mı? Ancak eğer oruç tutanların ve oruca saygı duyanların ekonomisinin büyüklüğünün farkında olunduğuna göre bu konu için cesarete gerek olmayabilir.

Sağlıklı, huzurlu, barış ve bereket dolu bir ramazan diliyorum

Haddimiz olmadan her ne kadar sürç-i lisan eyledikse affola.

Sevgilerimle

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir